Sniper Ghost Warrior Contracts 2 İnceleme

Uzun menzilli keskin nişancı simülasyon oyunlarının vazgeçilmezi haline gelen Sniper Ghost Warrior Contracts 2 (SGW) nihayet çıktı. CI Games tarafından geliştirilen ve yayınlanan SGW ilk olarak 2019 yılında Kasım ayında bizlerle buluşmuştu. Bu oyunun en çok sevdiğim kısmı, hedefe kitlenen merminin namluyu terk etmesinden sonra yavaş çekimde hedefine nasıl gittiği ve nasıl hedefin etkisiz hale geldiğiydi. Sniper Ghost Warrior Contracts 2 inceleme.

Oyuncular tarafından gerçekten sevildiğini gören CI Games’te bu duruma kayıtsız kalmayarak kolları sıvadı ve bize Sniper Ghost Warrior Contracts 2’yi nihayetinde sundu. Keskin bir nişancı olmak nasıl bir duygu? Herkes sabırlı davranabilir mi? Gelin şimdi incelememize başlayalım.

Sniper Ghost Warrior Contracts 2 İnceleme

İlginizi Çekebilir: Assassin’s Creed Valhalla: Wrath Of The Druids DLC İnceleme

Doğrusu, aynı kurgu üzerinde hikayesi devam eden savaş-simülasyon oyunlarının devamını yapmak büyük bir risk demek. Neden derseniz? İlk oyunun üzerine bir şey eklemezseniz ve yeni fikirler üretmezseniz, bu firmanın ve oyunun yıkımı demektir. Ama Polonya’lı CI Games elini taşın altına koymuş ve bize SGW 2’yi sunmuş. Bence iyi de yapmış.

Oyunun Hikayesi

Hikayemiz Ortadoğu’da, Lübnan ve Suriye arasındaki çorak topraklarda geçiyor. Çorak toprak dediğime bakmayın, öyle ormanlık alanlar göreceksiniz ki, yürümekte ve göz temasında oldukça zorlanacaksınız. Yalnız şunu belirtmeden de geçemeyeceğim, müziklerin otantik tarzda olması gerçekten çok güzel olmuş. Size sanki oradaymışsınız hissini çok çabuk veriyor.

Kuamar adında bir bölgedeyiz. Yirmi yıldır bir diktatör tarafından yönetilen Kuamar, dul eşinin intikam almak için yakın bir bölgeye saldırı planlamasının ardından, bölgede savaş çanları çalmaya başlıyor.

İşte burada biz yani Raven, usta keskin nişancı olarak devreye giriyoruz ve bölgede bulunan bu suç örgütünü çökerterek liderlerini etkisiz hale getirmeye çalışıyoruz. Tabi Raven için durum tamamen duygusal. Zaten olması gerekende o. Ne kadar para kazanırsak, silahlarımızı da o kadar güçlendirebiliyoruz.

Kahraman Olmaya Hazır mısın?

Oyunu ilk açtığımızda, bizi Ortadoğu’nun o kurak toraklarını kuşbakışı gösteren, insansız hava aracıyla çekilmiş harika bir ana ekran karşılıyor. Genellikle ajan filmlerinde gördüğümüz, havadan en ince noktayı bile gösteren bir sahne vardır ya, bu sahne de aynı onun gibi.

Kahraman olmaya hazır mıyız? Bence değiliz! Size tavsiyem Tutorial bölümünü asla pas geçmeyin.

Karakter hareketlerini silahların kullanım şeklini, Dron ile bilgisayarları etkisiz hale getirmeyi, bazı silahların kendine has özel yeteneklerini burada çok iyi öğrenmeliyiz. Bu kısma ayrı bir önem verin ve elinizi çok iyi alıştırın. Zira düşmanlar çok çetin. Yoksa kahraman olmak biraz zorlaşıyor.

Toplam altı bölge var ve bu bölgelerde farklı türde otuz değişik sözleşme hedefimiz bulunuyor. Bu hedeflerin her biri, diğerinden daha güçlü ve yapay zekaları daha gelişmiş olarak karşımıza çıkıyor.

Tabii ki tüm bu düşman gruplarına karşı bizim yaptığımız en üstün özelliğimiz, 1000m. üzerinden keskin nişancı tüfeğimiz ile nokta atışı yapmak. Bu sebeple, düşman bölgelerine girdiğimizde, düşman telsizlerinden sniper kullanan bir ajan olduğu ve görev yerlerinden asla ayrılmamaları talimatını aldıklarını duyuyoruz. Kısaca onların korkulu rüyasıyız.Yüzümüze taktığımız teknolojik bir maske var. Olmazsa olmazlarımızdan. Bizim en büyük teknik silahımız bu. Bu maske ile hedefe olan uzaklık, rüzgarın hızı ve yönü, düşman profili gibi verileri süzerek, son vuruşu yapmak için doğru zamanı belirleme şansı veriyor. Şansı veriyor diyorum çünkü bu verilerden sonra hedefin durum ve şartlarına göre tetiğe basıp basmamak ya da ne zaman basacağınıza karar vermek tamamen size kalıyor.

Görev alacağımız bölgeyi seçtikten sonra beş tane kontrat kutucuğu açılıyor. Bu kutucuklarda ki hedef diye belirttiklerimin hepsini canlı hedef olarak düşünmeyin.

Diğer alacağımız görevler, belli bir noktayı imha etme, ana bilgisayarları hackleme, ya da büyük radar istasyonlarını kullanılmaz hale getirme görevleri olabiliyor. Bu sebeple, yanımıza alacağımız silah ve mühimmatları çok iyi planlamamız gerekiyor. Mesela hackleme yapacağımız bir yere drone ile gitmezsek işimiz gerçekten zorlaşıyor.SGW Sadece Bir Simülasyon mu?

Aslında SGW’ye sadece bir simülasyon demek haksızlık olur. Çünkü bunun yanında RPG diyeceğimiz unsurlarda yok değil. Karakter gelişimi, loot desteği, ve araştırma yaparak keşif yapmak oyunumuzda yer alıyor. Loot desteği demişken; hedefe giderken önce sizi engelleyecek askerleri ortadan kaldırıyorsunuz. Etkisiz hale getirdiğiniz askerlerin üzerine muhakkak bir araştırın derim. Çünkü keskin nişancı tüfeği mermisi çıktığında gerçekten sevinçten gözleriniz yaşaracak.

Etkisiz hale getirdiğiniz bazı askerlerin yanına gidemeyebilirsiniz. Mesela ben ilk zamanlarda gidemedim. Çünkü mermilerimizin etkisiyle, etrafa saçılmış uzuvlar göreceksiniz. Bu sebeple yaş sınırlamasının 18 olması gayet doğal. Ama belirli bir süre sonra bu duruma alışıyorsunuz.

RPG olayına geriye dönersek, yeni gelecek SGW serilerinde, bu noktayı da gayet güzel yedireceklerine eminim… Şu anda ki karakter gelişimi olsun, silah ve mühimmat upload’ı olsun fazla detaylı değil. Olmasa da olurmuş aslında ama ilk adım için fena değil diye düşünüyorum.

Keskin nişancı tüfeği mermileri oyunda çok önem arz ediyor. Her askere ve her hedefe bu mermileri kullanmayın derim. Günün sonunda benim gibi, sıcağın altında mermi bulmak için bir oraya bir buraya koşturup durursunuz. Peki ne yapacağız?

Bu noktada devreye diğer silahlarımız giriyor. Hepsinin kullanım özelliği çok farklı. Mesela ilk görevinize girerken susturuculu silahınızla suikastlere başlayın derim. Böylelikle diğer askerler sizi görüp üzerinize kabile şeklinde gelmeden tek tek işlerini bitirebilirsiniz. Peki ya bizi duyarlarsa? O zaman da otomatik silahı kullanmaya başlayabilirsiniz. Bunun yanında el bombamızın ve tuzaklı patlayacılarımızın da olduğunu unutmayın.

İlginizi Çekebilir: Subnautica Below Zero İnceleme

Oyun Mekanikleri ve Grafikler

Oyun mekanikleri zaman zaman sinirlendirse de genele baktığımızda iyi. Mesela ben bir yere atlayıp tutunmak ve zıplamak konusunda bir kaç defa bug’a girdim ve zorlandım. Yapımcıların bu konuda muhakkak iyileştirmeler yapacağı düşüncesindeyim. Gamepad’in özellikle nişan alma konusunda çok da konforlu olmadığını gördüm. Burada nişan almak demek her şey demek. Ama klavyede oynadığımda bu sorun ortadan kalktı.

Yapay zeka oyunun zorluk derecesine göre artıyor. Zorluğu arttırılmış bir seviyede oynarsanız, düşman sayısının artması değil, yapay zekanın daha yüksek seviyeye çıktığını göreceksiniz. Bu da bizi attığımız her adımda daha dikkatli olmaya zorluyor.

Oyunun grafikleri, kesinlikle ilk oyuna göre başarılı. Bir tık daha yukarısında diyebilirim. Renkler mat değil, daha canlı, ışık yansımaları ve gölgeler gayet güzel. Bir görsele yaklaştığınızda piksellerde dalgalanmalar yok denecek  kadar az. En azından beni tatmin etti.

Sona gelirsek; keskin nişancı simülasyonu olsun, efektleri de iyi olsun eh biraz da RPG tadında devam etsin diyorsanız bu oyun tam size göre. Elinizde silahlarla adam kovalamaktan sıkıldıysanız bu oyuna bir bakın derim. Peki ya siz Sniper Ghost Warrior Contracts 2 hakkında neler düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıda yer alan yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın lütfen.